Yeşilçam’ın efsane ismi Hülya Koçyiğit Yunus Emre Enstitüsünün düzenlediği “Türk Sineması Günleri”  etkinliği kapsamında 1 Kasım Salı günü Yakındoğu Üniversitesinde sevenleriyle bir araya geldi.

Etkinlik kapsamında Hülya Koçyiğit’in ödüllü filmlerinden “Susuz Yaz”, “Derman” ve “Kurbağalar” filmleri gösterildi. Samimi bir ortamda gerçekleşen söyleşide katılımcılar Hülya Koçyiğit’e Türk sineması ile ilgili sorular yönelttiler. Sorulara içtenlikle cevap veren Hülya Koçyiğit, Türk sineması ve yaşamından anıları hayranlarıyla paylaştı.

Çok küçük yaşta sinema hayatına atıldığını anlatan oyuncu Koçyiğit, "Mesleğimi çok seviyorum. Sinema çok etkili bir iletişim aracı. Sinema sayesinde birbirimizi anlıyor ya da anlamlandırmaya çalışıyoruz. Mesleğimi yaparken halkı daha yakından tanıma imkânı buldum. Halkla beraber oldukça ve halkın içinde filmler çektikçe onların dili olmak istedim." diye konuştu.

Mültecileri konu edinen yeni bir sinema filmi

Hülya Koçyiğit, son birkaç aydır üzerinde çok ciddi düşündüğü ve çalışmaya başladığı yeni bir sinema filmi projesi olduğunu belirterek, projenin, dünyanın şu anda en önemli konularından biri "mülteci" konusu olduğunu söyledi.

Avrupa’nın, Batın’ın, ileri medeniyet denilen ülkelerin ikiyüzlülüğünü bir kez daha insanlığa ve insanoğluna hatırlatılması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Koçyiğit, "Karşılaştığımız manzaralar Türk olarak bana böyle bir şey yapmak gerektiğini düşündürüyor. Büyük dramlar seyrediyoruz. İnsanlar yaşayabilmek için ölüyorlar. Gittikleri yerde de hiç kimse de bunlara 'hoş geldin' demiyor. Ne kadar büyük bir acılar içindeler ki memleketlerini terk ediyorlar. Dünyanın en acı şeyi herhalde vatansızlık. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın." ifadelerini kullandı.

"Biz Türkler onlara da sahip çıkıyoruz"

"Biz Türkler onlara da sahip çıkıyoruz. Biz kendimize her şeyden önce insanlığı yakıştırıyoruz." diyen Hülya Koçyiğit, konuşmasına "Bizim mültecilere kucak açmamız insan olmanın bir tezahürüdür. Bu ciddi bir konu ve baya bir çalışmak gerekiyor. Ama hayata geçirebilirsem çok mutlu olacağım. İnşallah başarırım." sözlerini ekledi.

Oyuncu Koçyiğit, üç aşağı beş yukarı herkesin bir mülteci olduğunu belirterek, "Biz bilmem kaç sene önce gelmişiz, öteki bilmem kaç asır evvel gelmiş. Neticede herkes bir yerlerden gelmiş." diye konuştu.

Etkinlik sonunda söz alan Lefkoşa Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Hüseyin Şahin, Hülya Koçyiğit’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Koçyiğit’in filmlerinin yaşamdan kesitler sunduğunu,  bizzat kendi çevresindeki gözlemleriyle bunu tecrübe ettiğini belirterek Türk sinemasının bu bağlamdaki önemine vurgu yaptı. 

Hayranlarının fotoğraf çekme isteklerini de geri çevirmeyen Koçyiğit’e Yakındoğu Üniversitesi Sinema Kulübü öğrencileri de çiçek takdim etti.